Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çalışanlarının Sorunları Masaya Yatırıldı

 

 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sendikamızın birlikte düzenlediği "TÜRKİYE'DE SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞAN SORUNLARI" Sempozyumu 13-14 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara Dedeman Oteli Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Sempozyumda, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde Türkiye'deki sosyal politikalar ile toplumun dezavantajlı kesimine hizmet eden çalışanların sorunları masaya yatırıldı.

 

 

 

Açılış konuşması Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş tarafından yapılan sempozyumda, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile Bakanlık Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları da birer konuşma yaptı. Sempozyuma katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise yaptığı konuşmada, ortaya koydukları iyi niyetli çalışmalarla iz bırakacaklarını söyledi.

 

BAKAN ŞAHİN: SAĞLIK-SEN'İN ELEŞTİRİ VE ÖNERİLERİNİ ÖNEMSİYORUZ

 

 

 

Bakan Fatma Şahin, yaptığı konuşmada, bakanlığın 1 yıl gibi bir sürede iyi iş çıkardığını ve bunu bakanlık çalışanlarının desteği ve emeğiyle başardıklarını söyledi. Sosyal paydaş olarak Sağlık-Sen'in eleştiri ve önerilerini önemsediklerini ifade eden Bakan Şahin, "Bakanlık olarak başarıyla yol almamızda eleştiri ve önerileriyle her zaman yanımızda olan Sağlık-Sen'in Genel Başkanı ve şahsında Sağlık-Sen'in değerli üyelerine teşekkür ediyorum" dedi.

 

Bakanlığın hayata geçirmek için çalıştığı politikalara da değinen Bakan Şahin, amaçlarının özellikle toplumun bugün yaşadığı birçok soruna, koruyucu önleyici tedbirler alarak, olaylar olmadan yanında olacağı modelleri oluşturmak olduğunu söyledi. "Hükümetimizce oluşturulan acil eylem planında yer alan aile sosyal destek projesini çok önemsiyoruz" diyen Şahin, "Aile hekimliği modeli gibi her ailenin nasıl bir hekimi varsa, her ailenin bir sosyal destek uzmanı da olacak. Çünkü ailenin durumuna göre sadece ekonomik destek vermeniz onun sorunlarını çözmeye yetmeyebilir. Zihinsel özürlü bir anne varsa, alkolle mücadele eden bir baba varsa, o aileye yalnızca mali destek vermekle, ailenin mutluluğunu, huzurunu sağlamanız mümkün değil" diye konuştu. Özürlü ve Yaşlı Yaşam Merkezleri gibi birçok uygulamayı hayata geçirdiklerini anlatan Bakan Şahin, kalıcı politika ve hizmetlerle hedeflerinin insana dokunmak olduğunu sözlerine ekledi.

 

ÇALIŞANLARIMIZIN SORUNLARINI ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

 

Dezavantajlı grupların sorunlarının çözüme kavuşturmanın zorluklarını bildiklerini ve çalışanların yaşadıkları sorunları çözüme kavuşturmak için çaba sarfettiklerini kaydeden Bakan Şahin, "Beraber çalışabilmeyi ve sorunları beraber çözebilmeyi öğrendik. Herkesi eşit düzeye çıkarmak için hiç durmadan çalışacağız. İyi niyetle, samimi ve dürüstlükle hareket ettiğiniz zaman inanın hayırda peşinden gelecektir. Tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber ne yapabilirizi konuşarak, üzerinde çalışarak iyi sonuçlara ulaşacağız. Hep birlikte sorunları çözen ekibin parçaları olacağız. Gayret bizden, tevfik Allah'tan olacak diyorum ve inanıyorum ki, ortaya koyduğumuz iyi niyetli çalışmalarla bakanlığımızda yarınlarda da iz bırakacağız" dedi.

 

SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞAN SORUNLARI TARTIŞILDI

 

 

Açılış konuşmalarının ardından, sosyal politikalar ve çalışan sorunlarının ele alındığı oturumlara geçildi. Moderatörlüğünü Strateji Geliştirme Başkanı Doç. Dr. Mustafa Can'ın yaptığı sempozyumun ilk oturumunda Abdullah Özbay (Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Çocuk Hakları Daire Başkanı), Ömer Özcan (Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanı) birer sunum yaptı.

 

Sempozyumun ikinci oturumu ise Müsteşar Yardımcısı Nail Abdulgazi Alataş'ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İkinci oturumda Önal İnaltekin (İl Müdürü), Mahfuz Sunar (Kuruluş Müdürü), Tuğba Baki (Psikolog), Ahmet Gürbüzoğlu (Öğretmen) ve Betül Özdüzen Teker (Sosyal Çalışmacı) çalışanlar olarak karşılaştıkları mesleki sorunlar konusunda katılımcılara bilgi verdi.

 

Sempozyumun ikinci gününde gerçekleştirilen üçüncü oturumda Genel Başkan Metin Memiş'de "Yeni Teşkilat Yapısı ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının Kaygıları" konulu bir sunum yaptı. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Hatice Kara'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen üçüncü oturuma Abdulkadir Kaya (Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü), Prof. Dr. Vedat Işıkhan (Hacettepe Üniversitesi İBF Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı), Prof. Dr. Aliye Mavili Aktaş (Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı), Prof.Dr. Veli Duyan (Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü ve Ana Bilim Dalı Başkanı), Prof.Dr. Sevil Atauz (Maltepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı) birer sunum yaptı.

 

SEMPOZYUMUN AÇILIŞ KONUŞMASINI GENEL BAŞKANIMIZ METİN MEMİŞ YAPTI

 

 

 

Sempozyumunun açılış konuşmasını yapan Sağlık-Sen Genel Başkanımız Metin Memiş, 175 Bin üyeyle sağlık ve sosyal hizmet kolunda Türkiye'nin genel yetkili sendikası olduklarını söyledi. Sağlık-Sen'in sağlık ve sosyal politikalar alanında, yönetişim bilinci içinde hareket edilmesine inanan, her zaman ve zeminde sorunların çözüme kavuşturulmasını hedefleyen bir sivil toplum örgütü olduğunu da ifade eden Metin Memiş, bu anlayışıyla gerek sağlık Bakanlığı gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın en büyük sosyal paydaşı olduklarını belirtti.

 

Sosyal hizmet çalışanlarının hizmetlisinden, şoförüne, öğretmeninden, sosyal çalışmacısına, psikologundan, sosyologuna hayatlarını, 7 gün 24 saat dezavantajlı gruplar için adadıklarının çizen Memiş, yeni dönemde kurum çalışanları için yepyeni ayrıcalıkların ortaya konacağına inandıklarını söyledi.

 

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET ALANLARINDA EN BÜYÜK PAYDAŞIZ

 

 

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte düzenledikleri ve çalışma hayatına önemli katkılar sunacağına inandıkları sempozyumla önemli bir sorumluluğu daha yerine getirmeyi amaçladıklarını ifade eden Metin Memiş, "Yeni kurulan bir Bakanlık olarak bugün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın çok önemli bir misyonu yüklendiğini hepimiz görüyoruz, takip ediyoruz. Görüyoruz ki Bakanlık; aile gibi, evlat gibi, şehit, yetim, fakir gibi çok önemli mefhumların içini doldurmak ve kendini bu alanların hakkını vermek zorunda hissediyor. Bizler de başta birey olarak, tüzel anlamda da Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak bu süreçte Bakanlığın yükünü birlikte paylaşmaya ve bu ülkenin yeniden inşasında, insanımızı maziye ve atiye bağlayan değerlerimizin daha iyi anlaşılmasında ve yaşanmasında ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" şeklinde konuştu.

 

 

HİZMETLER DURMADAN DEVAM ETMELİ

 

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın huzurlu ve sağlıklı toplum tesis etmek maksadıyla özellikle sorunlu aile ve fertlerine yönelik psikososyal eğitim, destek, bakım ve intibak programlarının geliştirilmesine devam etmesi gerektiğini söyleyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Sosyo-ekonomik sıkıntılar içinde olan ailelere dönük özel sosyal yardım hizmetlerinin de geliştirilmesini istedi. Aileye dönük sosyal refah hizmetleri kapsamında aile danışmanlığı hizmetleri ve bakıma muhtaç aile fertlerinin evde bakımına yönelik destek hizmetlerini de önemsediklerini belirten Memiş, "Millî birlik inancı içinde yetişmeleri için, çocukluklarından itibaren, aile politikaları kapsamında akraba, komşu ve topluma yönelik kaynaşma projeleri hayata geçirilmeli, çok daha güçlü şekilde medya ve başkaca tanıtım mecralarında bu tür köklü idealler yer bulmalıdır. Son dönemlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Sayın Bakanımızın öncülüğünde bahsettiğimiz adımları artırarak sürdürdüğünü görmekte ve memnuniyetle desteklemekteyiz" dedi.

 

PERSONEL ÇEŞİTLİLİĞİ FAZLA, PERSONEL SAYISI EKSİK

 

Bakanlık bünyesinde sosyal çalışmacı, öğretmen, psikolog, tabip, diyetisyen, teknisyen, taşeron firma çalışanları vb. bir çok personel olduğunu belirten Genel Başkan Metin Memiş, buna karşın personel saysının hizmet verme açısından eksik olduğunu ifade etti. Daha nitelikli hizmet verilmesi ve personel verimliğinin arttırılması için çalışan sayısının arttılması gerektiğini belirten Memiş: "Sendika olarak Bakanlık çalışanlarına yönelik yaptırdığımız anketlerde sadece yüzde 32'lik bir kesimin çalışma şartlarından tam anlamıyla memnun olduğunu gördük. Yine bu anketlerde ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri de Bakanlık çalışanlarının yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadığı gerçeğidir. İnanıyoruz ki bu soruna bakanlık bir an önce eğilecektir. Toplumun en hassas kesimlerinden birine hizmet veren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı personellerinin bu tür problemlerden kurtulması hem toplumumuz açısından hem de çalışanlarımız açısından önem taşımaktadır" dedi.

 

BU COĞRAFYADA; ACEMİ DE ARABI DA KÜRDÜ DE TÜRKÜ DE BİRBİRİNE KARDEŞ KILAN ÇOK ÖNEMLİ ÖĞRETİLER VAR

 

 

 

Değerler sıralamasında sosyal devlet ilkesi, demokratik ve sivil anayasalarda ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Metin Memiş, sosyal devlet ilkesinin katılımcı demokrasi yöntemleri ile gelişmek isteyen toplumların vazgeçemeyeceği önemli bir değeri olduğunu söyledi.

 

 

"Yeni anayasada şekillenecek olan sosyal devlet modeli, ülkemizin demokratik gelişimini ve gelecekteki sosyal refah düzeyini belirleyecek en önemli unsurlardan birisi olacaktır" diyen Memiş, "Farklılıkları yok sayarak devletin ürettiği vatandaş tanımı ve kimliğini dayattığı bir anlayış devlet ile halk arasında çoğu zaman derin mutabakat sorunları yaşatmıştır. Yenilenen Türkiye'nin yeni anayasasında temel ruh, birey lehine devletin sınırlandırılmasını esas almalıdır. Bu yüzden; yeni anayasadaki sosyal devlet modelinin toplumun tüm kesimlerini kuşatan boyutuyla ortaya çıkması gerekmektedir. Bütün bürokratik imkân ve idari güç seferber edilerek, değişik sosyal kesimlerin maddi ve manevi yönden iyi hal üzere olmalarını ve kişilerin birbirleriyle sosyo-kültürel yönden kaynaşmasını sağlamak zorundayız. Bu amaçla 1000 yıllık mazide bizi birbirimize bağlayan değerlerin üzerindeki tozları silmek zorundayız. Bu coğrafyalarda; Acemi de Arabı da. Kürdü de, Türkü de birbirine kardeş kılan çok önemli öğretiler var. Bu öğretileri yok sayamayız. Birbirimizin gönlüne girmek için atalarımızın öğrettiklerini yok sayamayız... Atalarımız; bayramlarda, düğünlerde, Afetlerde, cenazelerde hep birbirinin kapısını çaldı. Zor zamanlarda birbirinden medet umdu, birbirinden medet buldu. Bu yüzden bizler de birbirimizin yüzüne kapı kapatamayız. İnşallah bu ülkenin evlatları hepimizin evlatları olarak bilinecek. İnşallah her birimiz, kendi evladımıza gösterdiğimiz şefkati başkalarının çocuklarından da esirgemeyeceğiz" dedi.

 

BU ÜLKENİN EN ÖNEMLİ SORUNUNUN DEĞERLERİMİZE, KÜLTÜRÜMÜZE, HASSASİYETLERİMİZE SIRT ÇEVİREN İNSANLARIN YETİŞMESİDİR

 

 

Ülkenin en temel sorununun, ne ekonomik dalgalanma, ne maddi sıkıntılar, ne de trafik kazaları olduğunu, ancak bu ülkenin en önemli sorununun değerlere, kültüre, hassasiyetlere sırt çeviren insanların yetişmesi olduğunu vurgulayan Memiş, "Bu yüzden terör de, arsızlık da, hırsızlık da, toplumsal şiddet ve sosyal patlamalar da ‘İnsan gibi yetiştirilememiş' bireylerin ortaya koyduğu sonuçlardır. Gelin hep birlikte bu ülkede "İnsan Yetiştirelim" ve bunu yapmaya çalışanlara destek olalım. Bizler de başta birey olarak, tüzel anlamda da Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak bu süreçte Bakanlığın yükünü birlikte paylaşmaya ve bu ülkenin yeniden inşasında, insanımızı maziye ve atiye bağlayan değerlerimizin daha iyi anlaşılmasında ve yaşanmasında ne gerekiyorsa yapmaya hazırız " diye konuştu.

 

 

AİLEYE DÖNÜK SOSYAL REFAH HİZMETLERİNİ ÖNEMSİYORUZ

 

 

 

Güçlü bir Türkiye için heyecan içinde olduklarını, bunun içinde el ele verip çok çalışılması gerektiğini dile getiren Memiş, Bu anlamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, huzurlu ve sağlıklı toplum tesis etmek maksadıyla özellikle sorunlu aile ve fertlerine yönelik psiko-sosyal eğitim, destek, bakım ve intibak programlarının geliştirilmesine devam etmesi gerektiğini söyledi. "Sosyoekonomik sıkıntılar içinde olan ailelere dönük özel sosyal yardım hizmetleri geliştirilmelidir" diyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Memiş, "Aileye dönük sosyal refah hizmetleri kapsamında aile danışmanlığı hizmetlerini, bakıma muhtaç aile fertlerinin evde bakımına yönelik destek hizmetlerini önemsiyoruz. Millî birlik inancı içinde yetişmeleri için, çocukluklarından itibaren, aile politikaları kapsamında akraba, komşu ve topluma yönelik kaynaşma projeleri hayata geçirilmeli, çok daha güçlü şekilde medya ve başkaca tanıtım mecralarında bu tür köklü idealler yer bulmalıdır" dedi.

 

Metin Memiş, diğer şiddet türlerinde olduğu gibi kadına yönelik şiddetinde toplumsal şiddetin bir yansıması olduğunu kaydederek, "Eşini sokak ortasında katleden cani ruhlu insan müsvetteleri, psikopat kadar ruhsuzlaşmış bir yaratıktan farklı değildir" dedi. Kadının, bir ana, eşinin çile ortağı, yari, insan dünyasının mimarı, cennetin kazanmanın bir anahtarı olduğunu belirten Memiş, Kadına saygı duymayan erkeğin İslam öncesi cahiliye döneminden kalmış bedeviden farksız olduğunu sözlerine ekledi.

 

 

 

SOSYAL HİZMET ÇALIŞANLARIMIZ, KARŞILIĞI HİÇBİR ŞEYLE ÖDENEMEYECEK DERECEDE KUTSAL BİR VAZİFEYİ İFA EDİYOR

 

Sosyal hizmet çalışanlarının hizmetlisinden, şoförüne, öğretmeninden, sosyal çalışmacısına, psikologundan, sosyologuna hayatlarını, 7 gün 24 saat dezavantajlı gruplar için adadıklarını belirten Memiş, "Sosyal hizmet çalışanlarımız, karşılığı hiçbir şeyle ödenemeyecek derecede kutsal bir vazifeyi ifa etmektedir. Dolayısıyla onların derdi hepimizin derdi olmalıdır" dedi.

Eski ismiyle sosyal hizmet çalışanlarının yıllardır ciddi bir demotivasyonla görev yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden Memiş, artık kamu çalışanları arasında hep unutulan, yaptıkları özel görevlere rağmen kendilerini özel hissedemeyen, özellikle yaşanan münferit durumlarda kamuoyu tarafından kimi zaman insafsızca ve genel olarak yargılanan örselenen, üzülen, kahrolan kesim olmak istemediğini söyledi.

Yeni dönemde kurum çalışanları için yepyeni ayrıcalıkların ortaya konacağına inandıklarını kaydeden Memiş, "Nasıl ki 12 Eylül referandumunda Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak kadına, çocuğa, engelli vatandaşlarımıza pozitif ayrımcılık yapılmasının önünün açılması için en güçlü şekilde "EVET" demiş isek, desteklenmeye veya el uzatılmaya muhtaç olan dezavantajlı gruplara hizmet eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çalışanlarına da pozitif ayrıcalık yapılmasına yine aynı şekilde "EVET" diyoruz" dedi.

 

GÜNDOĞDU: ŞİDDET GÖREN KADINI KORUYAN DEVLET, BAŞÖRTÜSÜ YASAĞIYLA KENDİSİ ŞİDDET UYGULUYOR

 

 

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sendikamız tarafından düzenlenen sempozyumda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, başörtülü kadınların milletvekili olması ve kamu hizmetinde görev almasının önündeki engellerin cinsiyet ayrımcılığını ortaya çıkardığını, Türkiye'nin en kısa zamanda bu ayıptan kurtulması gerektiğini belirtti.

 

TAŞERONLAŞMAYA KARŞIYIZ

 

 

Gündoğdu, hükümetin en çok önem verdiği bakanlığın hizmet alanları ve tanımlarıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu söyledi. Hizmet üretme ve kadro kurmadaki engellerin aşılmasının kendilerini sevindirdiğini söyleyen Gündoğdu, Müsteşar Zahteroğulları'nın vekâletinin asil atanmaya dönüşmesini ise, hizmetlerin asilleşmesine yansıması olarak gördüklerini söyledi.

 

Aile bağlarının zayıflaması, aile kurumunun zayıflaması halinde teknolojik büyümenin bir anlamı olmadığını söyleyen Gündoğdu, batı medeniyetinin teknolojik yenilikleri alınırken, tükenmiş aile yapısından uzak durulması gerektiğini kaydetti. Medeniyet değerlerimizin aile kutsiyetine önem verdiğini söyleyen Gündoğdu, "Ben buradan dayak yiyenleri koruyan bakanlıktan, hiç kimsenin dayak yemediği topluma geçişte icracı bir rol üstlenmesini bekliyorum. Elimizdeki gençlik, elimizden kayıyor. Alkol ve uyuşturucunun ilkokullara indiği bir dönem yaşıyoruz. Bizi AB'ye aile yapımızdan dolayı almıyorlar. Bu örnek yapımızı korumalı, bütün bakanlıklarımız bu konuda her türlü işbirliğine gitmelidir" şeklinde konuştu. Geliştirikleri projelerle Memur-Sen olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Ahmet Gündoğdu, Genç Memur-Sen projesinin bunun bir parçası olduğunu belirtti. Bu çerçevede Türkiye'de eğitim gören Bosnalı öğrencilerle bir araya geldiklerini belirten Gündoğdu, bu çalışmalarının değişik alanlarda süreceği bilgisini verdi.

 

ACİLEN EN AZ 30 BİN KADROYA İHTİYAÇ VAR

 

Ortaya konulacak teorik çözüm önerilerinin, teşhis kadar hayata geçmesinin de önemli olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Çalışanların ürettiği hizmetle gurur duyuldu. Çalışanların özlük haklarına gelince, aynı fırsat yansıtılmadı. Hizmetlerimizden gurur duyuluyorsa, bize bakışta tüm ayrıcalıklardan arınmış, objektir bir bakış açısı istiyoruz" dedi.

 

 

 

Çalışanların, anne, rehber, umut kapısı olduğunu söyleyen Gündoğdu, bu kadar önemli çalışmalara imza atan çalışanların özlük haklarında sorunların olduğunu dile getirdi. Öğretmenlerin bir yıldır üvey evlat olduğunu söyleyen Gündoğdu, bu alanda ise sürekli üvey evlat muamelesi gördüklerini ifade etti. Sözü edilen projelerin yüzde yüzünün değil, yüzde 50'sinin hayata geçirilmesi halinde bile en az 30 bin çalışana ihtiyaç duyulacağını söyleyen Ahmet Gündoğdu, hizmet alımı şeklinde yapılan çalışmalara müsaade etmeyeceklerini söyledi. Hizmet alımı adıyla ortaya çıkan taşeronlaşmanın karşısında olduklarının altını çizen Gündoğdu, "Sayın Müsteşarım, bu konu rüyanıza bile girse, direkt şerre yorun ve vazgeçin. Buna asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.

 

 

Kadına şiddet konusuna da değinen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Devlet, şiddet gören kadını koruyor. Ancak aynı kadının başını kapatarak TBMM'ye gelmesine, kamu hizmetinde görev almasına karşı çıkarak şiddet uyguluyor. Üniversitede rektörün lütfuyla başörtülü eğitim gören kızlarımız, başları örtülü olarak kamu hizmetinde görev alamıyorlar. Bu bir cinsiyet ayrımıdır. Türkiye bu ayıbından kurtulmalıdır. Anayasa'da yeri olmayan, tüzük gibi eğreti engellerle getirilen kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Lider ülke Türkiye'nin, hem ülkemiz, hem dünya mazlumlarının sözcülüğünü önemsiyorum. Bu öncülükte çalışanların ayaklarındaki engelleri kaldıracak çalışmalar başta olmak üzere her hizmeti önemsiyorum." dedi.

 

MÜSTEŞAR ZAHTEROĞULLARI: TOPLANTIDAN FAYDALI SONUÇLAR ÇIKACAK

 

 

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları ise konuşmasında Sağlık-Sen ile olan ilişkilerinin örnek nitelikte olduğunu söyledi. Zahteroğulları, bugün gerçekleştirilen ‘Sosyal Politikalar ve Çalışan Sorunları' çalıştayından, ‘daha iyi nasıl hizmet ederiz, nasıl işbirliği yaparız'ı konuşacaklarını da söyleyen Müsteşar Zahteroğulları, bu toplantıdan faydalı sonuçlar çıkacağına olan inancını dile getirdi.

 

"Toplumun en nazik kesimine hizmet ediyoruz. Başka bakanlıklarla karşılaştırıldığın da yanlış yapma lüksümüz yok. Bir insanın ölümü, insanlığın ölümüdür. Bir insanın refah ve mutluluğu bizim için önemlidir" şeklinde konuşan Zahteroğulları, çalışmalarının zorluğuna dikkat çekti. Bakanlığın oluşumunu, hareket halindeki bir aracın teknik ekip ve donanımının hızının artırılmasına karşın değiştirilmesi ve düzenlenmesi olarak niteleyen Müsteşar Zahteroğulları, sorunları bildiklerini, çözüm için de zamana ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

 

 

Öncelikli olarak insan odaklı hizmet sunacaklarını dile getiren Müsteşar Zahteroğulları, sosyal yardımların da arz odaklı şekilde süreceğini belirtti. Yardımların ihtiyaç duyulduğu miktarda, yerinde sunulmak modeline geçileceğini de söyleyen Zahteroğlu, "Yardım etmek sorunu çözmüyor. Asıl yapmamız gereken o insanları yardıma ihtiyaç duymayacak konuma getirmek. Sosyal Hizmet Uzmanları ile bunu başarmak istiyoruz. Ulaşmadığımız kimse kalmayacak" şeklinde konuştu. Çok yardım yapmaları üzerine, çalışacak insan bulamıyoruz yönünde şikayetler geldiğini de söyleyen Zahteroğuları, engelli ve benzeri yardımların dışında yaptıkları yardımların bu sonucu doğuracak nitelikte olmadığını kaydetti.

 

İl müdürlerinin atamasının yapılamadığını söyleyen Müsteşar Zahteroğulları, bu konunun önündeki 5 ve 6. bölge engelinin aşıldığını, buna göre bir ilde 5 yıldan fazla çalışılamayacağını, kimsenin memleketinde görev yapamayacağını kaydetti. Yılbaşına kadar kararname ile atanması mümkün olan yönetici atamalarının tamamlanmasını hedeflediklerini söyleyen Zahteroğulları, kadro ihtiyaçlarını her platformda dile getirdiklerini belirterek, bu konunun da en kısa zamanda çözülmesini beklediklerini dile getirdi.

 

SEMPOZYUMA YOĞUN KATILIM

 

Sağlık-Sen Genel Başkanımız Metin Memiş'in yanı sıra sempozyumun açılışına Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Bakanlık Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları, AK Parti Düzce Milletvekili Osman Çakır, Sağlık-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleriyle, Memur-Sen ve Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel merkez yönetim kurulu üyeleri, illerden gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürleri, Sağlık-Sen Şube Başkanları ile sağlık ve sosyal hizmet çalışanları katıldı.

 

 

  • PAYLAŞ :