27 Mayıslar Bir Daha Asla Yaşanmayacak

 

Türkiye, askeri darbelerle tanışalı bugün 50 yıl oldu. Demokrasiye, millet egemenliğine hazımsızlık, milli iradeye ilk baş kaldırı tam yarım asır önce gerçekleşti.

 

Başbakan ve iki bakanın idam sehpasına giden yol, 50 yıl önce, bugün açılmaya başladı.

 

Niçin yapılmıştı 27 Mayıs darbesi? Halkın iradesine saygı duymayan ve kendinden başkasına tahammül edememe duygusunu taşıyanların baş kaldırmasıydı. 27 Mayız darbesi, ‘Yeter, söz milletin’ diyerek iktidar olan iradenin, asker zoruyla al aşağı edilmesi ve milli iradenin idam sehpasında sallandırılmasıydı.

 

Savunma hakkını bırakın, konuşmalarına bile izin verilmeyen Başbakan Adnan Menderes ile bakanları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, önceden idamlarına karar verilmelerine karşın, Yassıada’da mahkemecilik oynamaya mecbur bırakılmıştı.

Gün yüzüne çıkan belgeler, kayıtlar bundan 50 yıl önce yaşanan utanç tablosunun mahiyetini bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermekte.

 

Yarım asır önce, milli iradeye idam yolunu açanların, gerçeklerin bir gün ortaya çıkma huyunu unutarak yaptıkları, bugün yüzlerini kızartıyor olmalı.

 

Utanç dolu günlerin tekrar yaşanmaması için, askeri darbelere, muhtırılara, baskılara boyun eğmeyen sivil iradeye ihtiyaç vardır. Her söyleneni emir telakki edenlerin yerine, ‘Herkes kendi işine baksın’ diyebilecek ve millet iradesinin arkasında durabilecek hükümetler ve siyasi partiler de, bunun haklı gururunu yaşayacak ve tarihin altın sayfalarındaki yerini alacaktır.

 

Güçlü Türkiye; sivil ve demokratik anayasa ile olur. Milli iradeyi öne çıkaran, devletin milletini şekillendiren değil, milletin devleti olmayı sağlayan bir Anayasaya ihtiyaç vardır. Millet iradesinin, TBMM eliyle kullanılacağının açık ve net bir dille ifade edildiği yeni Anayasa, durumdan vazife çıkarmak isteyenlerin heveslerini de kursaklarında bırakacaktır.

 

 

Sarıkız’ın, Ayışığı’nın, Yakamoz’un hayalini kuranlar, millet iradesinin aydınlık ışığı ve tezahürü karşısında, bu hayali bir daha kuramayacaklardır.

 

Darbecilere, ‘Buyrun, emrinizdeyim’ diyen bir sivil irade yerine ‘herkes işine baksın, kimin ne yapacağı kanunla belirlenmiştir’ diyen bir sivil iradeyi önemsiyoruz.

 

Halkın egemenliğini, ‘Halk devlet işinden ne anlar’ mantığı ile zaafiyete uğratmak isteyenlere milletimiz en güzel cevabı, yine bir utanç tablosunun yıl dönümünde verecektir.

 

Bundan 50 yıl önce, millet iradesinin temsilcisi olarak Hakk’ın rahmetine kavuşan ve Demokrasi Şehitlerimiz olarak tarihteki yerini alan, Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, bunu yapanları bir kez daha kınıyoruz.

 

  • PAYLAŞ :