eylül provakasyonlarına dikkat

ODTÜ’de başörtülü öğrencilere karşı yapılan çirkin saldırı hepimizi üzdü. Yapılan bu eylem, ülkeyi karıştırmak için gerçekleştirilecek eylemler zincirinin ilk halkasıdır. Yaşanan bu hadise, birkaç kendini bilmezin, başörtülü öğrencilere karşı tepkisi olarak değerlendirilmemelidir. Gezi Parkı’nda ağaçları bahane edip kaos ortamı oluşturmak isteyenler bu kez de ODTÜ’de ortaya çıkmıştır.

 

Ülkemizin etrafında yanan ateşin kıvılcımlarını bize sıçratmak isteyenler yeniden sahneye çıkmış, zenginlik kaynağımız olan farklılıklarımızı kullanarak birbirimize düşürmeye çalışmaktadır. Çanakkale’de Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi, Sünni omuz omuza mücadele etmiş, kucak kucağa toprağa düşmüştür. Bize referans olması gereken bu birlik ve beraberlik, doğal olarak düşmanlarımızı rahatsız etmektedir. Milletimize düşen ise bu oyunu gelmemek ve ülkemiz üzerinde planlanan oyunları bozmaktır. Türkiye’de bir Mısır sahnesi oluşturmak gayreti, açıkça anlaşılmalıdır ki, ülkemizin büyüklüğünden, birlik ve beraberliğinden rahatsız olanların isteğidir. Kazananı sokaktaki eylemci vataşlarımız değil, menfaatleri uğruna başkalarını ateşe atmaktan çekinmeyen dış güçlerdir.

 

Çevremizde yaşananlara baktığımızda kaos ve şiddetin fayda getirmediği açıktır. Mısır’da, Suriye’de yaşanan katliamlara sessiz kalan ve tepki koyamayanların istediği, bizim de aynı duruma düşmemizdir. Çünkü bu ortamların kazananı yoktur. Kaybedeni ise milletin kendisidir.  Uzun zamır dikkat çekilen Eylül ayında gerçekleştirileceği uyarısı yapılan provokasyonların ilk adımı olarak sergilenen ODTÜ’deki tezgah oyun ve bunun arkasından gelmesi planlanan eylemlerin başarısız olması birlik ve beraberliğimiz sayesinde olacaktır.

 

Demokrasiden, birlik ve beraberlikten rahatsız olan ve büyük bir hazımsızlık çekenlerin tezgahladığı bu oyun, vataşlarımızın sağduyusu ve basiretiyle aşılmalıdır ve aşılacağına inanıyoruz. Ekilmek istenen nifak tohumları yeşerecek zemin bulamayacak, milletimizin birlik ve beraberlik hasletinde kuruyup yok olacaktır.

 

Türkiye’de yaşanacak kaos ortamının bu ülkede yaşayan hiç kimseye bir faydası yoktur. Bundan fayda sağlayacak olanlar Türkiye düşmanlarıdır. Bu ülke evlatlarının, başkalarının ekmeğine yağ sürecek eylemlerden kaçınması gerekmektedir.

 

Demokrasi bir ve beraber yaşama sanatıdır. Demokrasinin hakim olduğu ülkelerde siyasi iktidarın nasıl değişeceği bellidir. Halk desteği ile iktidar olamayacaklarını anlayanların bu tür kaos ortamları ve provokasyonlardan medet umar hale gelmesi de acınacak bir durumdur. Millete rağmen millet için çalıştığını düşünenlerin, hırs ve çıkarları için ülkeyi ateşe atmaya hakkı yoktur.

 

Bu millet birlik ve beraberliği ile Çanakkale’de destan yazmış, Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlığına kavuşmuştur. Terörle mücadelede büyük bir risk alarak gerçekleştirilen barış ortamı oluşturma çabaları yine bu nifak sahipleri tarafından sabote edilmeye çalışılmaktadır.

 

Mensubu olduğumuz Memur-Sen ailesi ve bu ailenin büyük bir ferdi olan Sağlık-Sen olarak vataşlarımızı, kamu görevlilerini bu oyunlara karşı uyanık olmaya davet ediyoruz. Herkesin aynı fikir ve düşüncede olması elbette mümkün değildir. Ancak bizden olmayana karşı öfke beslemek ve yok etmeye çalışmak bu toprakların özüne ve milletimizin değerlerine uygun değildir. Siyasi iktidarla aynı düşüncede olmayanların yapacağı şey ise seçimde kendi düşüncelerine oy vermek ve iktidar olmasını sağlamaktır. 

  • PAYLAŞ :